Meclis'te vaka sayısının arttığı bu dönemde, gerilim yaratmayacak, esnafın, çiftçinin beklentilerinin karşılanacağı kanunların çıkartılmasını isteyen Özel, "Muhataplarımıza; 'Bunları bir gün, saatler içerisinde bitirebiliriz ve Meclis'teki bu salgına karşı tedbirleri hep birlikte alabiliriz. Yüz güldürecek işleri hep beraber yapalım' dedik. Ancak AK Parti'den bize olumlu bir dönüş olmadığı gibi 'Barolarla ilgili değişikliği mutlaka getireceğiz.' diyorlar. Bu Meclis'i ciddi bir gerilim alanına dönüştürüyor." ifadelerini kullandı.

Barolara ilişkin kanun teklifinin komisyon ve Genel Kurul aşamalarının uzun zaman diliminde ve gergin ortamda gerçekleşebileceğini ifade eden Özel, bu kanun teklifini hazırlayanlar dışında kimsenin istemediğini savundu.

Barolara ilişkin kanun teklifinin, yarın komisyonda görüşülmeye başlanmasının öngörüldüğünü anımsatan Özel, TBMM İçtüzüğü'ne göre, kanun teklifinin komisyona gelmeden 48 saat önce parti gruplarına gönderilmesi gerektiğine işaret etti. Özel, ancak teklifin kendilerine zamanında iletilmemesi nedeniyle komisyonun yarın toplanmasının hukuken uygun olmadığını kaydetti.

Özel, yasa teklifinin komisyon görüşmelerinin, Kovid-19 nedeniyle AK Parti veya CHP'nin kullandığı büyük grup toplantı salonlarından birinde yapılmasını önerdi.

Baroların kamu kuruluşları olduğuna işaret eden Özel, "Bunlardan ikincisi olur mu? Eğer Bakırköy'de iki kaymakam olursa, İstanbul'da iki baro olur, Kayseri'de iki valilik olursa, Kayseri barosundan da iki tane olur, Erzurum İl Emniyet Müdürü iki tane olursa iki tane baro olur. Kamu tüzel kişiliği tektir, adı üstünde birlik." diye konuştu.

Anayasa Mahkemesinin, geçmişte yapılan bu tür düzenlemeleri "temsilde adalete uygun olmadığı" gerekçesiyle bozduğunu belirten Özel, "Teklif geçerse, Tunceli'de 42 avukat var 4 delege çıkaracaklar. Antalya'da 4 bin 700 avukat baroya kayıtlı, 4 delege çıkaracak. Tunceli, Ardahan'daki, benzer üye sayısına sahip odalardaki avukatın gücü, Antalya'daki avukatın oyunun 100 katı gücünde olacak." dedi.

CHP'li Özel, barolara ilişkin düzenlemenin kabul edilmesi halinde avukatlık mesleğinin siyasallaşacağını ve vatandaşın hakkını savunmanın imkânsız hale geleceğini de ileri sürerek, şöyle devam etti:

"Bir sürü avukat, yandaş avukat barosuna gider ki 'O logo bende olunca vatandaş beni tercih etsin.' diye. Hesabı anladık mı? Adalet sisteminin her yerine müdahale ettiler, şimdi savunma ayağına müdahale ediyorlar. Devletlerin dini adalettir. Bu memlekette tuz kokarsa hepimiz çürürüz. Tuzu kokutmaya çalışıyorlar. Esas mesele bu. Avukatları partilerine göre ayırıp hâkimlerin ona göre karar verebilecekleri, köylü, esnafın avukat seçerken yandaş avukata gitmesini temin edecek bir rezalete imza atıyor bunlar. İtirazımız bunadır. Bu metnin İngilizcesi, Fransızcası, Japoncası, Çincesi yok. Bu metni bir tek bunlar yazar, imzalar. Bu metnin İngilizcesi fıkra gibi anlatılır."

Özel, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in "Türk siyasi hayatıyla ilgili özel bir 'Vikipedia' yapmak lazım." sözlerini anımsatarak, "Vikipedia'yı sansürleyen iktidarın sözcüsünün kurduğu cümleye, verdiği örneğe bakın." ifadesini kullandı.

Bir gazetecinin, "Başak Demirtaş ile Esra Albayrak'a yönelik sosyal medyadan saldırılar oldu. Cumhurbaşkanı sosyal medyaya yönelik düzenlemeden bahsediyor. Nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Özel, Demirtaş ve Albayrak'a yönelik saldırıların kabul edilemez olduğunu vurgulayarak bu saldırıları kınadı.

Özel, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın bugünkü yaklaşımına gelince, sosyal medyayı kısıtlama, erişim engeli, en sert tedbirleri, Esra Albayrak'a yapılan saldırıdan sonra gündeme getiriliyor oluşunu, kendisi açısından sağlıklı bulmam. Kendi kızına, kendi torununa yöneldiğinde bunu yapmışçasına bir açıklama siyaseten doğru ve ülkeyi yöneten kişi açısından tutarlı bir şey değil." dedi.

"Sosyal medyaya yönelik kısıtlama amaçlı bir düzenleme isteğinin, Erdoğan'ın geçen hafta gençlerle bir araya geldiği sosyal medya buluşmasından sonra ortaya çıkmasının siyasi bir çağrışım oluşturduğunu" ileri süren Özel, "O yüzden kişisel öfkeyle kalkıp, ülkeyi zarara uğratacak, ülkeyi Çin'e, Kuzey Kore'ye, Rusya'ya dönüştürecek bir takım düzenlemeler yerine, bütün partilerin, sosyal tarafların görüşlerinin alındığı etik düzenlemeler yapılabilir." dedi.

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP'nin Meclis Başkanı adayının Ankara Milletvekili Haluk Koç olduğunu da açıkladı.

Özel, Meclis'te gazetecilerin sorusu üzerine Meclis Başkanlık Divanının görevini tamamladığını belirterek, CHP olarak Meclis Başkanlık Divanındaki adaylarını belirlediklerini kaydetti. Geçmiş dönemde görev yapanlara teşekkürlerini, gelecek dönemde yapacaklara da başarı dileklerini ilettiklerini dile getiren Özel, "Meclis Başkanlığı için yarından başlayan, pazartesi akşam, gece yarısına kadar sürecek aday bildirme süreci var. Partimizin adayı Ankara Milletvekilimiz Haluk Koç'tur." dedi.

Özel, Koç'un geçmişte Grup Başkanvekilliği ve Genel Başkan Yardımcılığı yaptığını da hatırlatarak, Koç'un sadece CHP'nin değil pek çok milletvekilinin teveccühünü kazanmış biri olduğunu söyledi.

Koç'un, CHP'nin milletvekilleri tarafından bir ağabey, siyaset önderi olarak görüldüğünü dile getiren Özel, şunları kaydetti:

"Tahmin ediyorum yarın, Meclis Genel Sekreterliğinden alacağımız bir randevuyla adayımız Haluk Koç olmak üzere 138 milletvekilimizden çok büyük bir çoğunluğunun, sağlığı elveren ve burada olan arkadaşlarımızın imzalarıyla kendisini Meclis Başkanlığına aday gösteriyoruz. Haluk Koç gibi bir ismin Meclis Başkanlığı görevini üstlenme ihtimalinde Türkiye demokrasisi açısından çok önemli bir kazanım olacağını düşünüyoruz. Adayımıza başarılar dilerken Meclis'teki tüm milletvekillerinden adayımıza destek vermelerini talep ediyoruz."

01.07.2020

Bu haber 13368 kişi tarafından okundu.